Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Etkin yazma
Konuşma gibi yazmanın da amacı çoğu zaman bir fikri, duyguyu, bilgiyi aktarmak ve dinleyicinin bir davranışını değiştirmek, onu bir konuda ikna etmektir. Aynı biçimde, etkin yazmanın da asıl işlevi gürültü kaynağını azaltmaktır. Mesajın tam, doğru ve amaca uygun olarak aktarılması için çaba gösterilmelidir.
Okuyucunun beklenti ve ilgileri dikkate alınmalıdır. Yazının yazarı değil okuyucuyu tatmin etmesi gerekir. Yazılacak konunun ve yazma amacının okuyuculara göre belirlenmesi etkinliğini artıracaktır. Yazıyı bir satış süreci olarak görmek yararlı olabilir. Okuyucuya satılmak istenen özellikler ve faydalar vurgulanmalıdır.
Yazmaya başlamak zordur. Başlangıçta şekilsel faktörler üzerinde durmamak sadece duygu, düşünce veya bilgileri olduğu gibi yazarak başlamak işi kolaylaştırır. Başlangıçta kusursuz metnin yazılması amaçlanmamalıdır. Metnin ana hatlarını çıkarmak ve sonra bunları başlıklar ve alt başlıklar halinde organize etmek amaçlanmalıdır. Giderek başlıkların altının doldurulması daha kolay olacaktır.
Yazının içeriği, okuyucu özellikleri ve yazma amacına göre sınırlandırılmalı; okuyucunun ilgisini çekmeyecek, amaç dışına çıkan şeyler metne dahil edilmemelidir.
Klasik yazma kurallarına göre her metnin ve hatta her paragrafın giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olmalıdır. Yine klasik yazma kurallarına göre, metnin akışı içinde asıl etkiyi oluşturacak olan mesaj en sonda verilmelidir. Oysa yazılı iletişimin yeni biçimlerinde (gazete haberi, web sayfası, ürün sunumu vb) asıl mesaj ilk anda verilmeye ve yeterli ilgi oluşturulduktan sonra detaylara gidilmeye çalışılıyor.
Konuşur gibi yazmak önerilen bir yöntemdir. Konuşur gibi yazmak yazarın işini kolaylaştırdığı gibi, günlük yaşamda verilen mesajların kalıbına uygun olduğu için okuyucunun da okumasını/dinlemesini kolaylaştırır. Ancak, okumak/dinlemek, anlamak değildir. Konuşmayı anlamlı kılan çoğu kez konuşmacı ile dinleyici arasındaki sözel olmayan iletişim ve birim zamanda iletilen söz sayısının çok yüksek olmasıdır. Oysa, yazmanın asıl avantajı, okuyucunun metne yönelmesi veya konsantre olmasını gerektirmesindedir.
Yazılı iletişimde, etkin kullanılması halinde gramer bir ölçüde söz ötesi kanalı kullanmamızı sağlayacaktır. Doğal olarak zengin bir kelime hazinesi de yararlı olacaktır. Ancak ikna edici iletişimde, yazının etkinliğini konuşma kadar artırmak neredeyse olanaksızdır.
Belirli ifade, kelime ve kavramların çok sık kullanılması dinlemeyi ve okumayı zorlaştırır. Aynı biçimde, belirli ifade, kelime ve kavramı farklı anlamlarda kullanmak ta dinlemeyi ve okumayı zorlaştırır. Zengin bir kelime hazinesiyle bundan kaçınmaya çalışılmalıdır.
Okuyucunun hiç bir şey bilmediği veya okuyucunun konuya ilişkin temel bilgilere vakıf olduğu varsayımları yazının kapsamını ve anlatım biçimini belirleyecektir.
Kaynak göstermek, kanıt göstermek, örnek vermek mesajı güçlendirecektir. Ancak bu yöntemleri kullanılırken asıl mesajı ve anafikri gölgeleyecek biçimde kullanılmamalıdır. Uzun, çok sayıda ya da ilgisiz kaynak, kanıt ve örnekler kullanılmamalıdır.
Yazının sonunda sonuç, çıkarım ve/veya özet bölümleri yer almalıdır. Bu bölümlerde yazının kısa bir özeti yapılmalı, girişte aktarılan düşüncelerle erişilen sonuç arasındaki bağ vurgulanmalıdır.
Tarih: 2016-03-02 01:56:17 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Etkin Yazma Nedir
Konuşma gibi yazmanın da amacı çoğu zaman bir fikri, duyguyu, bilgiyi aktarmak ve dinleyicinin bir davranışını değiştirmek, onu bir konuda ikna etmektir. Aynı biçimde, etkin yazmanın da asıl işlevi gürültü kaynağını azaltmaktır. Mesajın tam, doğru ve amaca uygun olarak aktarılması için çaba gösterilmelidir.
Okuyucunun beklenti ve ilgileri dikkate alınmalıdır. Yazının yazarı değil okuyucuyu tatmin etmesi gerekir. Yazılacak konunun ve yazma amacının okuyuculara göre belirlenmesi etkinliğini artıracaktır. Yazıyı bir satış süreci olarak görmek yararlı olabilir. Okuyucuya satılmak istenen özellikler ve faydalar vurgulanmalıdır.
Yazmaya başlamak zordur. Başlangıçta şekilsel faktörler üzerinde durmamak sadece duygu, düşünce veya bilgileri olduğu gibi yazarak başlamak işi kolaylaştırır. Başlangıçta kusursuz metnin yazılması amaçlanmamalıdır. Metnin ana hatlarını çıkarmak ve sonra bunları başlıklar ve alt başlıklar halinde organize etmek amaçlanmalıdır. Giderek başlıkların altının doldurulması daha kolay olacaktır.
Yazının içeriği, okuyucu özellikleri ve yazma amacına göre sınırlandırılmalı; okuyucunun ilgisini çekmeyecek, amaç dışına çıkan şeyler metne dahil edilmemelidir.
Klasik yazma kurallarına göre her metnin ve hatta her paragrafın giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olmalıdır. Yine klasik yazma kurallarına göre, metnin akışı içinde asıl etkiyi oluşturacak olan mesaj en sonda verilmelidir. Oysa yazılı iletişimin yeni biçimlerinde (gazete haberi, web sayfası, ürün sunumu vb) asıl mesaj ilk anda verilmeye ve yeterli ilgi oluşturulduktan sonra detaylara gidilmeye çalışılıyor.
Konuşur gibi yazmak önerilen bir yöntemdir. Konuşur gibi yazmak yazarın işini kolaylaştırdığı gibi, günlük yaşamda verilen mesajların kalıbına uygun olduğu için okuyucunun da okumasını/dinlemesini kolaylaştırır. Ancak, okumak/dinlemek, anlamak değildir. Konuşmayı anlamlı kılan çoğu kez konuşmacı ile dinleyici arasındaki sözel olmayan iletişim ve birim zamanda iletilen söz sayısının çok yüksek olmasıdır. Oysa, yazmanın asıl avantajı, okuyucunun metne yönelmesi veya konsantre olmasını gerektirmesindedir.
Yazılı iletişimde, etkin kullanılması halinde gramer bir ölçüde söz ötesi kanalı kullanmamızı sağlayacaktır. Doğal olarak zengin bir kelime hazinesi de yararlı olacaktır. Ancak ikna edici iletişimde, yazının etkinliğini konuşma kadar artırmak neredeyse olanaksızdır.
Belirli ifade, kelime ve kavramların çok sık kullanılması dinlemeyi ve okumayı zorlaştırır. Aynı biçimde, belirli ifade, kelime ve kavramı farklı anlamlarda kullanmak ta dinlemeyi ve okumayı zorlaştırır. Zengin bir kelime hazinesiyle bundan kaçınmaya çalışılmalıdır.
Okuyucunun hiç bir şey bilmediği veya okuyucunun konuya ilişkin temel bilgilere vakıf olduğu varsayımları yazının kapsamını ve anlatım biçimini belirleyecektir.
Kaynak göstermek, kanıt göstermek, örnek vermek mesajı güçlendirecektir. Ancak bu yöntemleri kullanılırken asıl mesajı ve anafikri gölgeleyecek biçimde kullanılmamalıdır. Uzun, çok sayıda ya da ilgisiz kaynak, kanıt ve örnekler kullanılmamalıdır.
Yazının sonunda sonuç, çıkarım ve/veya özet bölümleri yer almalıdır. Bu bölümlerde yazının kısa bir özeti yapılmalı, girişte aktarılan düşüncelerle erişilen sonuç arasındaki bağ vurgulanmalıdır.
Tarih: 2016-03-02 01:56:17 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx